
Moonlighting nedir? Ne ölçüde yeni bir olgudur? Nedenleri nelerdir? Nasıl yönetebiliriz? Sorularını Bir Uzmana Danıştık
Marmara Üniversitesi İnsan Kaynakları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. M. Volkan Türker cevapladı;
Başrollerinde Cybill Shepherd ve Bruce Willis’in yer aldığı ve 80’li yılların sonunda ülkemizde “Mavi Ay” adıyla ünlenen “Moonlighting” dizisinin adı bugünlerde farklı bir anlamda da olsa arama motorlarının yeni süperstarı olma yolunda. Yönetim literatürüne bir heves (fad) veya moda terimi (fashion) olarak giren birçok “yeni” kavramda olduğu gibi “moonlighting” kavramı da altı yeniden çizilen, esasen “çok eski bir olguya” isim veriyor bugünlerde.
İngilizcede “moonlighting” kavramı insanların mevcut işlerine ek olarak ikinci bir işte (geleneksel mesai olgusu içerisinde gündüz zaten bir işte çalıştıklarından, daha çok gece saatlerinde, ay ışığı altında) çalışması anlamına geliyor.
Sanayi devrimi (Endüstri 1.0) ile yaygınlaşıp, takip eden yüzyıllarda perçinlenen geleneksel mesai olgusu; (sabah 8:00 ila 9:00 akşam 17:00 ila 18:00 vb. saat aralıklarında veya 24 saat içerisinde 8 saatlik vardiyalar halinde; ağırlıklı olarak işletmenin tesisleri, birimleri içerisinde fiilen çalışma formatı) gerek beyaz gerekse de mavi yakalılar için 20’nci yüzyılın ortalarına; hatta son çeyreğine kadar neredeyse alternatifsiz bir çalışma şekliydi. 20’nci yüzyılın son çeyreği itibariyle; bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan alternatif mesai modellerinin; (esnek çalışma, uzaktan çalışma, vb.) yaygınlaşmasına ve geleneksel mesai saatlerinin değişmesine şahit olduk. Öyle ki henüz Covid-19 pandemi krizinin patlak vermediği 2018 yılında İngiltere’de YouGov araştırma şirketince yapılan bir ankete (lütfen bkz. https://www.bbc.com/news/business-45253060) göre;
İngiltere’de çalışanların %90’nından fazlasının artık geleneksel 9.00-17.00 mesai düzeninde çalışmadığı çoktan ortaya konmuştu. Covid-19 Pandemi krizi ile iş yaşamında yer alan ve emek gücünü ortaya koyan çalışanların; geleneksel mesai düzeninden çıkıp esnek ve uzaktan çalışma alışkanlıkları ve talepleri artış gösterdi. İş veren tarafı da daha önce olduğundan çok daha kuvvetli bir şekilde bu alternatif çalışma modellerine sıcak bakmaya başladılar.
Öte yandan pandemi süresince alınan tedbirler ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle birçok sektörde zorunlu olarak başlayan uzaktan çalışma, evden çalışma pratiklerinin, [pandemi tedbirlerinin neredeyse tamamen kaldırılmasına rağmen, “fiziksel ofislerinin, şirket araçlarının, vs. maaliyetlerine katlanmadan da işlerin yürütülebileceğini” keşfeden] iş verenlerce kalıcı hale getirilmesi, BT gibi sektörler başta olmak üzere beyaz yakalı çalışanların gün içerisinde “daha fazla boş zaman” bulmasının önünü açtı. Hayat pahalılığındaki artış ise; insanları ek gelir elde etmeye itince beyaz yaka çalışanlar arasında mevcut tam zamanlı işinin yanı sıra ek işler yapmayı artırmış oldu.
Bu durumun elbette öncelikle iş hukuku açısından mutlaka ele alınması gerekiyor. Ancak bu ayrı bir yazının konusu. Bu yazıda moonlighting kavramının ne olduğunun tanımlanması, bu davranışın ülkemiz açısından yeni olup olmadığı hususu ve moonlighting davranışının çalışanlar açısından ortaya çıkma nedenleri ele alınmaktadır.
Ülkemizde gerek kamu gerekse de özel sektörde; özellikle dar gelirli çalışanların; (işçi ve memurlar) geçmişten bu yana tam zamanlı işlerinden ayrı olarak ek gelir getiren işlerde (gece taksi şoförlüğü yapmaktan; istirahat günlerinde korsan taksi işletmeye, pazar esnaflığı yapmaktan; onlarca farklı işe kadar iş hukuku açısından yasal veya yasal olmayan şartlarda) çalışıyor olmaları; kamuoyunca bilinen ve çoğu zaman alenen gerçekleşen bir durumdur. Ücreti veya maaşı geçinmek için yeterli olmayan dar gelirlinin yaşam mücadelesi olarak görülen bu “ekstra çabanın”; toplumda meşru karşılandığını söylemek hatalı bir varsayım olmayacaktır.
Bu açıdan bakıldığında “ek bir işte çalışmak”; ülkemizde hiç de yeni bir çalışan davranışı olarak kabul edilemez. Ancak bugünlerde; ABD ve Hindistan gibi BT sektörü için önemli ülkelerde popülerlik kazanan moonlighting davranışının; dar gelirli çalışan kesimlerinden daha çok yüksek nitelikli, beyaz yakalı çalışma kompozisyonundaki görülme sıklığına vurgu yapmak için kullanıldığını söyleyebiliriz. BT sektöründe çok daha yaygın olan esnek ve uzaktan çalışma modelleri; bu “ek işte çalışma” davranışını adındaki anlamın ötesinde “günün her saatine” yayılabilir hale getirmiş durumdadır. Tam zamanlı işin çalışma saati esnek hale geldikçe ek işin de çalışma saati her an olabilmektedir.
Bu davranışın nitelikli ve gelir seviyesi görece düşük sayılmayan çalışanlar arasında da yaygınlaşmasının en büyük nedeni şüphesiz ki artan hayat pahalılığı karşısında gelir artışı isteğidir. Ancak bu davranışı sadece “gelir artışı isteği” veya “boş zamanı değerlendirmek” ile açıklamak doğru olmayacaktır. Çalışan deneyiminden mutlu olmayan, kariyerinde bir değişiklik arayışında olan çalışanlar; pekâlâ kendilerini geliştirmek, yeni beceriler, yeni iş nitelikleri kazanmak için moonlighting davranışına yönelebilirler.
Konuyu biraz da işveren açısından ele alacak olursak; bu davranışın işletme üzerindeki etkisi birkaç neden bağlı olarak olumsuz yönde olacaktır. Öncelikle söz konusu ek iş yapılan firma aynı sektörde yer alan bir rakip işletme olabilir. Söz konusu çalışan özellikle BT uzmanı bir çalışansa bu durumda; şirketin korumakla mükellef olduğu bilgilerin; şirket sırrı sayılabilecek bilgilerinin el değiştirmesi tehlikesi başlı başına bir sorun teşkil edecektir. Öte yandan iki veya daha fazla sayıda işi aynı anda yapmaya çalışan personel ne kadar nitelikli, becerikli olursa olsun; artan iş yükü karşısından belirli bir süre zarfında daha çok yorulacak, hata yapma olasılığı artacak, iş-yaşam dengesi bozulacak ve muhtemelen bireysel performansı da düşecektir.
İşte bu nedenle; bugünlerde işletmelerin üst yönetimleri, İK yöneticileri bu davranışla nasıl başa çıkacaklarını düşünmeye başladılar. Ek bir işte çalıştığı tespit edilenlerin işverene karşı sorumluluğunu yerine getirmeme gerekçesi ile işten çıkarılması; şu anda ilk tercih edilen çözüm(!) seçeneği gibi duruyor ancak; sessiz istifa ve yine son zamanlarda insan kaynakları yönetimi alanı ile ilgili popüler hale gelen olgularda olduğu gibi; moonlighting davranışı da aslında çalışan deneyimini önemseyerek; çalışan deneyimi ne yatırım yapılarak, işletme genelinde olumlu bir çalışan deneyimi ortamı yapılarak yönetilmelidir.
Doç. Dr. M. Volkan TÜRKER
Marmara Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi